Toplum içinde dikkat etmemiz gereken davranışlar ve bazı sihirli sözler bizi çok farklı ve güzel bir konuma getirir. İşte onlardan birkaçı.
TEŞEKKÜR EDERİM
Dünyada en çok söylenen kelimenin "Teşekkür Ederim" kelimesi olduğunu biliyor muydunuz? Artık bugün bu kelime, medeni dünyanın parolası ve şifresi olmuştur. Parola ve şifreyi bilmeyenler içeri giremez! Teşekkür ederim, sihirli bir kelimedir. Çünkü söyleyene hiçbir zararı dokunmaz, sayılamayacak kadar çok faydası olur. İşte sihri de buradadır zaten.
Nerede, ne zaman, neye teşekkür edilir? Her yerde, her zaman, herşeye teşekkür edilir. Bugün siz kaç defa teşekkür ettiniz? Ve size kaç defa teşekkür edildi? Yatarken lütfen bir düşününüz. Bugün teşekkür edecek bir durum ile hiç karşılaşmadınız mı? Yemeği yapan kişiye teşekkür edebilirdiniz mesela. Teşekkür edecek hiçbir hareket de mi yapmadınız? O zaman ne kötü bir gün geçirmişsiniz. Zahmet edip bu yazımızı okuduğunuz için TEŞEKKÜR EDERİZ.
TEŞEKKÜRE CEVAP VERMEK
Nerede, ne için, ne sebeple olursa olsun, size teşekkür edildiğinde mutlaka cevap vermek gerekir. Susmak olmaz! İçinizden sessizce cevap vermek de olmaz! Samimi bir iki kelime ile cevap vermek şarttır. Susmak teşekkürü kabul etmemek demektir. Böyle bir kabalığı size yakıştıramayız. Teşekküre cevap vermek zor bir iş değildir; "ben teşekkür ederim", "rica ederim", "bir şey değil" gibi birkaç kelime söylemekle nezaket ve kibarlığınızı göstermiş olursunuz.
Unutmayınız! Başka hiçbir zaman bu kadar kısa bir, iki kelime ile nezaket ve kibarlığınızı gösterme şansı bulamazsınız.
LÜTFEN! LÜTFEN! LÜTFEN!
Lütfen, "LÜTFEN"siz hiçbir şey söylemeyiniz. Yaşadığınız müddetçe herhangi bir kimseden; maddi manevi bir şey isterken, bir şey verirken, hatta emir verirken dahi söze mutlaka "Lütfen" ile başlayınız. "Lütfen verir misiniz?", "Lütfen alır mısınız?", "Lütfen yapar mısınız?". Lütfensiz konuşmak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Bir "Lütfen" ise size çok şey kazandırabilir. Çünkü lütfen kelimesi, kibarlığın ve nezaketin temelidir. Temelsiz bina olmaz. Lütfensiz kibarlık ve nezaket de olmaz. Gönülleri bir adet "Lütfen" ile ferahlatabilirsiniz.
KİŞİLERİN İSMİNİ UNUTMAYINIZ!
Yapılan incelemeler göstermiştir ki; insan kulağına en hoş gelen ses, kendi ismidir. Dünyada hiç kimse isminin unutulmasını veya yanlış söylenmesini hoş karşılamaz. Bu sebepledir ki, tanıştığınız kimsenin ismini unutmayınız. Eğer tanıştığınız kimsenin ismini ilk söylenişte kaçırmış, anlayamamış ve öğrenememişseniz tekrar sorunuz. Tekrar sormak kesinlikle ayıp değildir. Ayıp olan, tanıştığımız kimsenin ismini unutmak veya yanlış söylemektir. Konuşma esnasında yeri geldikçe karşınızdaki kimsenin ismini söylemek kibar bir komplimandır.
AYAĞA KALKINIZ!
Medeni insanlar yanlarına gelen ve yanlarından ayrılan herkese ayağa kalkarlar. Herkes sözüne, size hizmet etmekle görevli olan kişiler dahil değildir. Ayrıca çalışma odanıza kim girerse girsin ayağa kalkılır, oturması için yer gösterilir ve ziyaretçiniz oturmadan da oturulmaz. Ziyaretçiniz yanınızdan ayrılırken de ayağa kalkılır ve ayakta uğurlanır.
Tanışmalarda, selamlaşmalarda ve vedalaşmalarda da ayağa kalkılır. (Oturan hanımlar, selamlaşmalarda ayağa kalkmayabilir. ) Lokanta ve benzeri yerlerde masanıza bir tanıdığınız gelirse ayağa kalkmak nezaket icabıdır. Yerinizden kalkmamak ise gelene hakarettir. Ancak kalabalık masalarda ve ayağa kalkılması zor bir yerde ve pozisyonda iseniz, başkalarını rahatsız etmemek için yerinizden yarım kalkmak yeterli olabilir.
Umumi yerlerde, şeref misafirinin masadan her kalkışında ve her gelişinde ayağa kalkılır.
SELAM VERMEK
İnsanlar çok eski çağlardan beri selamlaşırlar. Selam vermek, sevgi, saygı ve nezaket ifade eden asil, kibar ve insancıl bir harekettir. Erkekler de, hanımlar da, başlarını hafifçe öne eğerek selam verirler. Şapkalı erkekler selamlaşmayı şapkalarını çıkararak yaparlar. Tanıdığınız bir kimse ile nerede olursa olsun karşılaştığınız zaman, o kimseye mutlaka ve mutlaka selam vermek lazımdır. Tanımadığınız kimselerle de herhangi bir nedenle konuşacak iseniz, bu şahsı da öncelikle selamlamak gerekir.
Selam verirken yerine ve zamanına göre; selamünaleyküm, günaydın, merhaba, iyi günler, iyi akşamlar gibi ifadeleri de kullanmak gerekir.
ÖNCE KİM SELAM VERİR
Genç, yaşlıya (yani küçük büyüğe önce selam verir) ; aynı yaştakiler aynı anda; erkek, hanıma (ancak sokakta önce hanım selam verir ) ; kıdemsiz, kıdemliye; gelen, orada bulunanlara; giden, toplantıda kalanlara önce selam verir. Bir toplantıya gidildiğinde önce ev sahibesi selamlanır. Diğer şahıslar bundan sonra selamlanır. Bir toplantıya gelen erkek, orada bulunan eşini; toplantıdaki bütün hanımlardan sonra ve bütün erkeklerden önce selamlar. Bir toplantıya gelen hanım, orada bulunan kocasını; toplantıdaki bütün hanımları ve sonra da erkekleri selamladıktan sonra kocasını selamlar.
TELEFON ETMEK
Telefon ettiğinizde ilk konuşma hakkı karşı tarafındır. Bu sebepledir ki, karşı tarafın telefonu açıp kendisini tanıtmasını bekleyiniz ve konuşmaya bundan sonra başlayınız. Eğer karşı taraf bu kuralı bilmediği için telefonu açınca hemen kendini tanıtmıyor ve sizin konuşmanızı bekliyor ise, konuşmaya siz başlayabilirsiniz.
Telefonla konuşmaya başlamadan önce tanımadığınız bir kimse ile konuşacak iseniz; duruma uygun selamlaşmak gerekir. Tanıdığınız bir kimse ile konuşacak iseniz, öncelikle selamlayıp sonra da çok kısa olarak hal hatır sormak şarttır. Ancak bundan sonra diğer şeyler söylenir.
TELEFONLA KONUŞURKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
TELEFONA CEVAP VERMEK
Telefona cevap vermek bir terbiye ve nezaket meselesidir ve bütün dünyada geçerli olan bir kuralı vardır. Örf ve adetlere göre değişen bir şey değildir. Evinizde telefon çaldığı zaman, telefonu kulağınıza götürüp ilk yapacağınız iş; adınızı ve soyadınızı söyleyerek kendinizi tanıtmaktır. Diğer konuşmalar bundan sonra yapılır. İşyerinizde telefon çaldığı zaman, öncelikle, işyerinin veya firmanın adını söylemek gerekir. Diğer konuşmalar bundan sonra yapılır.
Evinizde veya işyerinizde telefon çaldığı zaman, kendinizi veya firmanızı tanıtmadan önce; siz kimsiniz, kimi arıyorsunuz, hangi numarayı aradınız, nereyi arıyorsunuz gibi sorular sormak telefon adabına aykırıdır ve zaman kaybıdır.
YÜZYÜZE KONUŞURKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Konuşurken pek çok kimse, konuşmada görgü ve nezaket kurallarını unutmaktadır. Halbuki özellikle konuşurken bu kurallara uymak gerekir. Herhangi bir kimseye hitap etmede ilk kural, ifadelerin gayet nazik ve saygılı olmasıdır. Hanımlarla konuşurken çok nazik olmayı ihmal etmemeli ve sert deyimler kullanmaktan kaçınılmalıdır.
İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMAK
"Söz gümüş ise sükut altındır."
Atasözü, susmanın ve dinlemenin değerini ne güzel anlatmaktadır. Kibar ve nazik insanlar iyi bir dinleyici olmak zorundadırlar. Kibar ve nazik bir insan kimsenin sözünü kesmez, bunun bir kabalık olduğunu bilir. İyi bir dinleyici olmak, sadece görgü ve nezaketin gereği değil, hayatta başarılı olmanın da şartıdır. Etrafınıza bakınız, sevilen, sayılan, takdir ve hayranlık duyulan insanların iyi bir dinleyici olduğunu göreceksiniz. İyi bir dinleyici olmak doğuştan getirilen bir özellik değildir. İstek ve irade ile kazanılan üstün bir özelliktir. Dinlerken, yalnız kulağınızla değil, beyin ve ruhunuzla da dinlemeli ve kendisini dinlediğiniz kimseye bunu fark ettirmelisiniz.
MADDELER HALİNDE SOSYAL KURALLAR:
1. Bir kişiyi telefonla iki defadan fazla aramayın. Çağrınızı yanıtlamazlarsa, ilgilenmeleri gereken önemli bir şeyler olduğunu varsayın.
2. Ödünç aldığınız parayı, diğer kişi size ödünç verdiğini hatırlamadan önce iade edin. Bu sizin dürüstlüğünüzü ve karakterinizi gösterir. Aynı şey para haricindeki diğer şeyler için de geçerlidir.
3. Birisi size öğle / akşam yemeği ısmarlarken asla menüdeki pahalı yemeği sipariş etmeyin. Mümkünse onların seçtikleri yiyecekleri sizin için de sipariş etmelerini isteyin.
4. Hiç kimseye "Ah, yani henüz evli değil misin?", "Çocuğun yok mu", "Neden bir ev almadın?" veya "neden bir araba almıyorsunuz?" gibi garip sorular sormayın. Bunlar sizin sorununuz değildir.
5. Arkanızdan gelen kişi için daima kapıyı açın. Erkek ya da kız, yaşlı ya da genç olması fark etmez. Toplum içinde birine iyi davranmak sizi küçültmez.
6. Bir arkadaşınız sizin için bir ödeme yaptıysa, bir daha ki sefere siz ödeme yapın.
7. Farklı görüşlere saygı gösterin. Unutmayın, birinin 6 gördüğü, size 9 görünebilir. Ayrıca, ikinci görüş bir alternatif için iyidir.
8. İnsanların konuşmasını asla bölmeyin. Konuşmalarına izin verin. Dediklerinin hepsini duyun ve hepsini filtreleyin.
9. Konuşurken gereksiz konulara girmeyin. Asıl konuyu anlaşılır şekilde anlatmaya çalışın.
10. Birisiyle dalga geçer ve onlar bundan hoşlanmazsa, durun ve bir daha asla yapmayın. İnsanları daha fazlasını yapmaya teşvik edin ve ne kadar minnettar olduğunuzu gösterin.
11. Biri size yardım ederken "teşekkür ederim" deyin.
12. Arkadaşlarınızı toplum içinde övün. Başbaşayken eleştirin.
13. Birinin kilosu hakkında yorum yapmak için hiçbir zaman bir neden yoktur. "Harika görünüyorsun" demen yeterli. Kilo vermek hakkında konuşmak istiyorlarsa, zaten yapacaktır.
14. Biri size telefonunda bir fotoğraf gösterdiğinde sola veya sağa kaydırmayın. Sırada ne olduğunu asla bilemezsiniz.
15. Bir arkadaşınız size doktor randevusu olduğunu söylerse, bunun ne için olduğunu sormayın, "Umarım iyisindir" demeniz yeterlidir. Onları, size kişisel hastalıklarını söylemek zorunda kalma gibi rahatsız edici bir duruma sokmayın. Bilmenizi isterlerse, bunu zaten söylerler.
16. Temizlik görevlisine CEO ile aynı saygıyı gösterin. Altınızdaki birine ne kadar kaba davrandığınızdan kimse etkilenmez, ama insanlar onlara saygılı davranırsanız bunu fark edeceklerdir.
17. Bir kişi doğrudan sizinle konuşuyorsa, telefonunuza bakmak kabalıktır.
18. Sizden istenene kadar asla tavsiye vermeyin.
19. Kimseye gerek yokken yaşını ve maaşını sormayın.
20. Sizi doğrudan ilgilendirmeyen herhangi bir şey olmadıkça işinize odaklanın.
21. Sokakta biriyle konuşuyorsanız güneş gözlüğünüzü çıkarın. Bu bir saygı göstergesidir. Göz teması konuşma kadar önemlidir.
22. Yoksulların ortasında asla zenginliğinizden bahsetmeyin. Benzer şekilde, çocuğu olmayanların yanında çocuklarınız hakkında konuşmayın.
23. İyi bir mesajı okuduktan sonra, "Mesaj için teşekkürler" demeye çalışın.
24. Bir iş yerinde asla çok çalışıp, çok yorulduğunuzu söylemeyin. İnsanları sizden daha çok çalışıp daha az yorulan birini bulmalarına neden olmayın.
25. Çıktığınız kapıyı asla çarpmayın; bir gün o kapıdan içeri girmek zorunda kalabilirsiniz.
26. Merdivenleri çıkarken kimseyi kırmayın. İnerken yine o insanlarla karşılaşacaksınız.
27. Hesap öderken, para çıkardığınız cüzdanı masanın altında tutun; paranızın gücü ile değil, kişiliğiniz ile saygı duyulan birisi olun.
Takdir, sahip olmadıklarınızı elde etmenin en kolay yolu olmaya devam eder...
Adres:
Sümer Mah. 56.Sk. No.69 34025 Zeytinburnu/İSTANBUL
Telefon
0 (212) 5585841